Rıdvan Kaya: İslami hareketler dünyaya vicdan ve adalet mesajını en yüksek perdeden sunmaktadır

  • PaylaÅŸ:
  • Tarih: 03 Temmuz 2024     Y: Rıdvan Kaya    Yazdır
img
Rıdvan Kaya: İslami hareketler dünyaya vicdan ve adalet mesajını en yüksek perdeden sunmaktadır

 Ä°slami hareketlerde ne gibi deÄŸiÅŸimler gözlemlenmektedir? İslami hareketleri diÄŸer yapı ve oluÅŸumlardan ayıran temel niteliÄŸi nedir? İslami hareketlerin toplumları ve yönetimleri etkileme gücü ne seviyededir? Ä°slam DüÅŸüncesi sitesi olarak daha bir çok soruyu, "İslami Hareket" dosyasında Özgür DüÅŸünce ve EÄŸitim Hakları DerneÄŸi (Özgür-Der) Genel BaÅŸkanı Rıdvan Kaya'ya sorduk.         

          1. İslami Hareket'in size göre tanımı nedir?

İslami hareketi alan ayırmaksızın toplumsal hayatı İslami temelde inÅŸa etmeye yönelik çabaların bütünü olarak tanımlayabiliriz. İslami hareket bir tamlama. Adı üzerinde, iki unsurdan oluÅŸuyor: İslami boyut + hareket boyutu. İslamiliÄŸi en yalın ifadesiyle Kurani olmak, Kuran çerçevesinde olmak ÅŸeklinde tanımlayabiliriz. Bir ÅŸeyin İslami olması onun Kuran’a dayanması, Kuran’ı ölçü alması anlamına gelir. Dolayısıyla İslami hareket terkibi ile ifade edilen oluÅŸum –veya oluÅŸumlar- en temelde Kuran zeminine oturmalı; Kuran’ın belirlediÄŸi ölçüleri esas almalı ve yine Kuran’ın vazettiÄŸi hedefleri öncelikli hedefleri olarak belirlemiÅŸ olmalıdır.

Terkibin bir de hareket boyutu var. Yani sözkonusu olan ÅŸey, sadece bir fikir deÄŸil, insanların vicdanlarında, zihinlerinde yaÅŸattıkları bir gerçeklik de deÄŸil; hayat içinde karşılığı olan, yeryüzünü biçimlendirmeye matuf bir gayret, bir aktivite. Mevcut otoriteye -veya otoritelere- karşı bir alternatif sunumu, iktidar hedefi gözetme ve de bu hedefe paralel, ona uygun bir çaba, bir eylemlilik ÅŸartının saÄŸlanması boyutu.

          2. İslami Hareket ve İslamcılık arasında nasıl bir iliÅŸki vardır?

İslamcılık denildiÄŸinde daha genel, kapsayıcı bir akım akla geliyor. Bu kavramın içine fikri, edebi vs. çabalar, hatta duyarlılıklar, yönelimler de giriyor. İslami hareket ise yukarıda da belirtildiÄŸi üzere siyasal-toplumsal hayatı deÄŸiÅŸtirmeye, yeniden tesise yönelme anlamında doÄŸrudan örgütlülük, eylemlilik içermekte.

          3. İslami Hareketlerin temel ilkeleri nelerdir? Bu ilkelerin hayata geçirilmesinde kabul görmüÅŸ yaygın yöntemler hangileridir? Bu temel ilkelerden ilkesel bir savrulma görüyor musunuz?

İslami hareketlerin en temel ilkesi İslamiliktir, yani vahyi esas alması, tüm etkinliklerinde temel ilkeler doÄŸrultusunda davranmasıdır. Bu ilkelerin pratik içinde belirleyiciliÄŸine dair geçmiÅŸten bugüne deÄŸiÅŸik tartışmalar, ayrışmalar ve farklılaÅŸmalar mevcuttur. İslam ümmetinin geniÅŸliÄŸi kadar İslami hareketlerin de birbirinden farklı yönelimleri ve pratikleri olduÄŸunu biliyoruz. Bu manada tek bir yöntem ve tek bir örgütlenme tarzı önermek, iddia etmek mantıklı olmaz. ÖrneÄŸin Filistin’de, KeÅŸmir’de İslami hareketin izleyeceÄŸi çizgi ile Türkiye’de, Cezayir’de izleyeceÄŸi çizginin, aynı ÅŸekilde Rusya’da ya da Avrupa’da izleyeceÄŸi hareket tarzının farklılık arzetmesi tabiidir, elzemdir. Ama temel ilkeler hususunda farklılaÅŸma kabul edilemez. Temel ilkeleri ise hududullahın belirlediÄŸi çerçeve ÅŸeklinde tanımlamak mümkündür.

Elbette bir makale, bir kitap yazarken ya da bir fikir ileri sürerken iddia edilen ilkesellik çizgisinin hareket halindeyken korunabilmesi kolay deÄŸildir. Bir fikri pratiÄŸe taşımanın zorlukları ile karşılaşılabilir, ÅŸartlar ve imkanların zorluÄŸu ya da sınırlılığı belli tavizleri hatta savrulmaları besleyebilir. Bu konuda kimlik ve eylemlilik hususunda İslami hareketler içinde çizgisini koruyan örnekler yanında savrulmalar yaÅŸayanlar da mevcuttur.

          4. Dünden bugüne İslami hareketlerde (düÅŸünsel, fıkhı ve pratik zeminde) bir deÄŸiÅŸim gözlemliyor musunuz? İslami hareketlerde düÅŸünsel bir kriz görüyor musunuz?

DeÄŸiÅŸim kaçınılmazdır. Ortam, atmosfer ve muhatapların deÄŸiÅŸmesine baÄŸlı olarak gerek örgütlenme tarzı itibariyle gerekse de söylem ve eylem bazında kimi deÄŸiÅŸiklikler, esneklikler gereklidir. DonmuÅŸ yapılar zaten hareket üretemez ya da sürdüremez.

İslami hareketlerin bünyesinde genel manada ve geniÅŸ çaplı fikri bir kriz yaÅŸandığını düÅŸünmüyorum. Sorgulama, tartışma doÄŸaldır, yeni ÅŸartlara, geliÅŸmelere baÄŸlı olarak arayış süreçlerinin devam ettirilmesi doÄŸaldır. Bununla birlikte geçmiÅŸte ortaya koydukları berrak ve nitelikli çizgiyi koruyamayan, deÄŸiÅŸik etkiler ve gerekçelerle asli kimlik ve yönelimlerinden taviz veren örnekler de çoktur. Burada en temel sapma, savrulma nedeni olarak deÄŸiÅŸtirmek için yola çıkılan statüko karşısında alınan yenilgi ya da baÅŸarısızlığın bir müddet sonra statükoya ayak uydurmak, hatta zaman zaman eklemlenmek olarak karşımıza çıktığı görülmektedir.

          5. İslami Hareketleri tarikat, STK vb. yapılardan ayıran özellikler nelerdir? İslami hareketlerin STK’lar üzerinden yapılanmasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? Bu baÄŸlamda amaç-araç iliÅŸkisinin saÄŸlıklı bir zeminde ilerlediÄŸini düÅŸünüyor musunuz?

İslami hareketleri geleneksel bir örgütlenme biçimi olan tarikat vb. yapılardan ya da modern örgütlenme biçimleri olan STK’lardan ayıran en temel özellik kapsayıcılığı, kuÅŸatıcılığıdır. Hayatı bölmeme, maddi ya da manevi ferdi ya da içtimai diye ayırmama, aynı ÅŸekilde siyasi, iktisadi, askeri, eÄŸitim vb. tüm sosyal alanları kuÅŸatma perspektifine sahip olmasıdır.

STK’lar üzerinde yapılanma doÄŸaldır, örgütlenme kolaylığı saÄŸlayan bu durum bir imkan zemini olarak görülmelidir ama STK’laÅŸmama kaydıyla! Sonuçta STK olmanın sınırları vardır, toplumsal hayat içinde kendinize biçtiÄŸiniz ya da size biçilen bir alanla sınırlı çaba göstermek durumundasınızdır. Oysa İslami hareket böyle bir daraltmayı kabul edemez. Hayatı topyekün deÄŸiÅŸtirmeye ve yeryüzünün bütününde ila-yı kelimetullah mücadelesi vermeye adaydır.

          6. İslami Hareketler İslam DüÅŸünce dünyasına ne tür katkılarda bulunmaktadır? YaÅŸadığımız çaÄŸa hitap edecek özgün bir düÅŸünce üretebilmiÅŸler midir?

İslami hareketler üzerlerindeki çok ağır baskının neticesinde geniÅŸ kitlelere seslerini, mesajlarını ulaÅŸtırma hususunda pek çok engelle yüzyüzedirler. Bu manada fikri planda ortaya konulması gereken çabaların da ister istemez dar bir alan sıkışması olgusu ile karşı karşıyayız. Bununla birlikte her ÅŸeye raÄŸmen İslami hareketler giderek daha bir bireyselleÅŸtirilip tüketim kalıplarına mahkum edilmeye çalışılan, aynı zamanda ırkçılık, milliyetçilik asabiyesiyle insani deÄŸerlerden uzaklaÅŸtırılıp sürüleÅŸtirilen insanlığa hayatın daha deÄŸerli amaçlar, hedefler doÄŸrultusunda yaÅŸanması gerektiÄŸi hususunda önemli mesajlar sunmaktadırlar.

Ne oranda ve yeterlilikte özgün bir düÅŸünce sunulabildiÄŸi elbette farklı açılardan tartışılabilir ama her düzeyde bencilliÄŸin insanlığı esaret altına aldığı ve hayatın haz ve hız ekseninde tüketildiÄŸi bir atmosferde en temelde İslami hareketlerin kardeÅŸlik, fedakarlık, isar ve en önemlisi tevhid baÄŸlamında insanlığa sunduÄŸu mesajların deÄŸerli ve önemli olduÄŸu kanaatindeyim.

          7. İslami Hareketlerin toplumsal hayatı ve yönetimleri etkileme gücü hangi boyutlardadır?

İslami hareketlerin toplumsal hayatı ve iktidarları doÄŸrudan etkileyebildiÄŸi örnekler yanında zayıf ve etkisiz kaldığı ve hatta tümüyle ezildiÄŸi örnekler de mevcuttur. Bu manada örnekler baÄŸlamında konu tartışılabilir. ÖrneÄŸin Afganistan’da İslami hareket inanılmaz bir baÅŸarı ortaya koymuÅŸ ve küresel egemenleri bozguna uÄŸratmıştır. Suriye’de ülke bütününde baÅŸarılı olamamış ama küçük de olsa bir bölgeyi rejimin tasallutundan azade kılabilmiÅŸtir. Mısır’da rejimin ağır baskıları karşısında sokakta görünmez hale getirilmiÅŸ ama gerek zindanlarda, gerek ülke dışında varlığını koruyarak rejimin baskılarının bir nebze azalacağı bir ortamda iktidara en yakın güç konumunu korumuÅŸtur. Özetle Orta Asya’dan Kuzey Afrika’ya İslami hareketler pek çok bölgede en etkin güç konumuna eriÅŸmemiÅŸ ise de siyasal-toplumsal hayatta gündemi belirleyen ve mevcut aktörlerin hareket alanlarını tayin eden bir pozisyondadır.

          8. İslami Hareketlerin öteki ile kurduÄŸu iliÅŸki biçimi ve beraber yaÅŸama anlayışı nasıl bir mahiyete sahiptir?

İslami hareketler kuÅŸatıcı olabildikleri oranda toplumsal yapıda etkin hale gelebilmektedirler. Mamafih yaygın olarak burada iki zorlukla karşılaşılmaktadır. Statükoyu temsil eden güçlerin, iktidarların tasallutu ve kara propagandası ile İslami hareketleri terörize etme, ÅŸeytanlaÅŸtırma kampanyası doludizgin devam etmektedir. Buna paralel biçimde kimisi geleneksel muharref anlayışların etkisiyle, kimisi de yaÅŸanılan ağır baskılara tepki olarak İslami hareket iddiasıyla ortaya çıkan kimi oluÅŸumların son derece keskin, dışlayıcı ve ÅŸiddete meyyal tutumları bu alanda ciddi manada bir kirlilik ve engel teÅŸkil etmektedir.

          9. İslami hareketler bugünün dünyasını yeterli düzeyde okuyabiliyorlar mı? Bu konuda İslami hareketlerin kaçırdıkları ve yanıldıkları temel durumlar nelerdir?

Bunu baÅŸaranlar olduÄŸu gibi baÅŸaramayanlar da çoktur. Aslında tecrübi birikim bu alanda iÅŸimizi kolaylaÅŸtırmış olmalıdır ama ne yazık ki sürekli biçimde baskı altında olmanın, yok sayılmanın, dışlamanın getirdiÄŸi defolar, zaaflar söz konusudur. Bu durum bazılarımızı ilkesizliÄŸe, kimliksizliÄŸe, egemenlere yaranma söylemlerine sürüklerken, bazılarımızı da steril alanlar üretmeye sevk etmekte ve buralarda hayattan kopuk tezler ve pratikler geliÅŸtirerek model sunma, örnek teÅŸkil etme vasfından uzaklaÅŸtırmaktadır.

          10. İslami Hareketler diÄŸer ideolojiler ve mevcut bölgesel ve küresel hegemonya karşısında halklar için bir alternatif oluÅŸturmakta mıdır?

İslami hareketler bugün Gazze hadisesinde de net bir ÅŸekilde görülebileceÄŸi gibi dünyaya vicdan ve adalet mesajını en yüksek perdeden sunmaktadırlar. Bununla birlikte kuÅŸatmanın yoÄŸunluÄŸu ve İslami hareketlere yönelik ABD’siyle Rusya’sıyla, Çin’iyle, Hindistan’ıyla ve bölgesel despotik rejimlerin yoÄŸun baskısı ve ÅŸiddeti neredeyse dünyanın tamamında İslami hareketleri varlıklarını sürdürebilme, ayakta kalabilme mücadelesini öncelemeye sevk etmiÅŸ durumdadır. Bu yüzden saÄŸlıklı, nitelikli bir mesaj aktarma imkanı ne yazık ki çok zordur.  

          11. İslami Hareketler ve Aksa Tufanı arasındaki iliÅŸki hakkında neler söylemek istersiniz?

Herkes Aksa Tufanı sonrasında Siyonistlerin icra ettiÄŸi akılalmaz vahÅŸet tablolarına, kesintisiz soykırıma raÄŸmen Gazze halkının direncini, tevekkülünü, azmini konuÅŸuyor, bundan sitayiÅŸle, hayranlıkla söz ediyor. Bu manzara tesadüfen ortaya çıkmamıştır, kendiliÄŸinden de geliÅŸmemiÅŸtir. Åžahit olduÄŸumuz bu tablo Filistin topraklarında bilhassa 70’li yıllardan itibaren baÅŸlayıp 80’lerde ivme kazanan ve bugünlere gelen İslami hareketin çabalarının neticesidir. BaÅŸta, Allah Teala kendisine rahmet etsin, Ahmed Yasin’in öncülüÄŸünde olmak üzere  Ä°slami hareket kadroları Gazze halkını eÄŸitmiÅŸ, onları bugün herkesin ÅŸecaatlerine, fedakarlıklarına, samimiyet ve ihlaslarına gıpta ettiÄŸi konuma taşımıştır. Sadece bu görüntü bile İslami Hareketin İslam Ümmeti nezdindeki fonksiyonunu net bir ÅŸekilde izah etmektedir.

Yorum Yapın