Ankara’da ‘Sivil Toplum ve İslami Oluşumlar Sempozyumu Yapıldı

img
Ankara’da ‘Sivil Toplum ve İslami Oluşumlar Sempozyumu Yapıldı

İnsan ve Medeniyet Hareketi Ankara tarafından 20 Nisan Pazar günü ‘Sivil Toplum ve İslami Oluşumlar Sempozyumu’ düzenlendi. Farklı konu ve konukların olduğu sempozyuma ilgi ve katılımın yüksek olduğu gözlendi. Son zamanlarda ciddi şekilde kamuoyunda konuşulan konuların, farklı akademik disiplinlerden, sivil toplum temsilcilerinin yanı sıra farklı alanlardan konuşmacılar ile konuşulduğu program dört ayrı oturumdan oluştu. Sonuç bildirgesi ile genel çerçevesi çizilen programın çıktıları ortaya konuldu. Sivil toplum kuruluşlarının, İslami oluşumların genel muhasebesi yapılmıştır. Güncel bir durum olan Gazze örnekliği üzerinden Aksa Tufanı ile epistemolojik devrim yapan Hamas hareketinin İslami hareketlere olan örnekliği üzerinde duruldu.

İlk oturumda sivil toplum ve sivil toplum hareketlerinin tarihsel çıkış nedenleri, toplumların hangi saiklerle böyle bir harekete ihtiyaç duyduğu gibi kavramsal bir çerçeve çizildi. Uluslararası STK’ların bu anlamda kendi doğal şartları ve etkileri irdelendi. Son kısımda ise Türkiye’deki STK’laşma süreci, gelişimi ve etkileri üzerinde duruldu.

İkinci oturumda ise İslami hareket-cemaat ve STK ilişkileri üzerinde duruldu. İslami cemaatlerin kurumsallaşma süreci içerisinde karşılaştıkları fırsatlar ve meydan okumalar analiz edilerek, yapısal dönüşümün dini, kültürel ve sosyal boyutları irdelendi. Bu oturum özellikle son yıllarda yoğun bir şekilde tartışılan İslami oluşumların STK’laşması, devlet erkine eklemlenmesi gibi konuların müzakere edildiği bir oturum oldu.

Bu oturumda insanlığın son kalesi gibi vurgularla Gazze örnekliği konuşuldu. İslami Hareket-Devlet-Fikir ve Aksiyon Hareketi bağlamında Hamas örnekliği üzerinden Türkiye tecrübesi üzerinde duruldu. Dünya kamuoyu tarafından kabul edilen Aksa Tufanı isimlendirmesiyle epistemolojik devrim yapıldığı belirtilen bu oturum STK’laşma tehditlerinden ve Müslümanların kendi kavramlarıyla bir tarih okuması ve bu bağlamda hareket oluşturmaları üzerinde duruldu.

Üçüncü oturumda ise sivil toplum hareketlerinin sorunları irdelendi. Sivil toplum aktörlerinin konuştuğu bu kısım sivil toplum hareketlerinin genel sorunları ve bundan çıkış noktalarının arandığı bir oturum oldu.

Son oturumda ise Ankara’daki sivil toplum tecrübesi üzerinde duruldu. ANFİDAP örnekliği üzerinden genel değerlendirmelerin olduğu oturumda daha doğru nelerin yapılabileceği hususunda bir çerçeve çizilmiş oldu.  

Program sonunda yapılan sonuç bildirgesi ile sivil toplum alanında yapılacak yeni çalışmaların önemi vurgulandı ve benzeri akademik etkinliklerin arttırılması gerektiği ifade edildi.  İslami camianın vahyin rehberliğinde, fıtrata uygun olarak toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak kavram ve kurumları ortaya koyma noktasında çabalarını daha da yoğunlaştırması gerektiği ve İslami Hareketlerin de bu bağlamda birey, toplum, devlet, STK ve cemaatler arasında adalet temelli bir şahitliği üstlenmek için harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.

Yorum Yapın