Mâlik bin Nebî (1905-1973)
Cezayirli düÅŸünür Malik bin Nebi entelektüel çabası ve tanıttığı felsefi kavramlar ve terimlerle modern İslam düÅŸüncesinde niteliksel bir sıçrama gerçekleÅŸtirdi. "Çağın Filozofu", "Medeniyet Fakihi" ve "İslami Uyanış Teorisyeni" gibi birçok unvanla anıldı.
Malik bin Nebi, 1 Ocak 1905'te Cezayir'in Konstantin ÅŸehrinde dindar ve mütevazı bir ailede doÄŸdu. Babası Tebessa ÅŸehrinin idaresinde görevliydi, annesi ise dokuma iÅŸiyle uÄŸraşıyordu.
Paris'te ikameti sırasında tanıştığı ve kendi eliyle İslam'a giren bir kadınla evlendi. Hatice adını alan eÅŸinden çocukları olmadı. Daha sonra 1956'da Mısır'da ikinci kez evlendi.
Malik bin Nebi eÄŸitimine Tebessa'da Kuran'ı Kerim'i ezberleyerek baÅŸladı ve bu süreçte Fransız okulunda da eÄŸitim aldı, ilkokul ve ortaokul eÄŸitimini tamamlayana kadar bu ÅŸekilde devam etti.
BaÅŸarılı bir öÄŸrenci oluÅŸu sayesinde, Cezayir'de iÅŸgal öncesi Arap ve İslam kültürünün merkezi Konstantin ÅŸehrinde eÄŸitimini sürdürmek için burs almaya hak kazandı. Buradaki eÄŸitimi esnasında Fransız kültürüne de aÅŸina olmuÅŸtu.
Lise eÄŸitimini 1925 yılında tamamladıktan sonra Fransa'ya seyahat etti, ancak iÅŸ bulamadığı için Cezayir'e geri döndü. 1930 yılında tekrar Fransa'ya gitti ve eÄŸitimine devam etmek istedi, ancak DoÄŸu AraÅŸtırmaları Enstitüsü'ne kabul edilmedi. Bunun üzerine radyo mühendisi olarak eÄŸitim aldığı bir okula gitti ve 1935 yılında elektrik mühendisi diploması aldı.
Malik Bennabi, meslek hayatına Tebessa ÅŸehrinde bir mahkeme ofisinde asistan olarak baÅŸladı, ardından 1927'de Aflo ÅŸehrine, Cezayir'in AÄŸvata vilayetine geçerek oradaki mahkemede çalışmaya baÅŸladı.
1963 yılında Cezayir'e dönüÅŸünden sonra çeÅŸitli akademik görevlerde bulundu. En önemlilerinden biri yüksek öÄŸretim danışmanı pozisyonu oldu, daha sonra Cezayir Üniversitesi'nin yöneticisi ve yüksek öÄŸrenim direktörü olarak görev yaptı. Ancak 1967 yılında istifa ederek fikri ve dini faaliyetlerine odaklandı.
Malik bin Nebi, 1928 yılında Cezayir'deki İslami ıslah hareketinin öncüsü ve Cezayir Müslüman Alimler DerneÄŸi'nin baÅŸkanı olan Åžeyh Abdülhamid bin Badis'i tanıdı. Paris'te bulunduÄŸu süreçte, ülkesi ve milletinin sorunlarıyla yüzleÅŸti ve Batı medeniyetinin ruhunu ve düÅŸüncelerini keÅŸfetti.
Yurtdışında bulunduÄŸu süreçte entelektüel ve siyasi faaliyetlere katıldı. İlk konferansını "Neden Müslümanız?" baÅŸlığıyla Aralık 1931'in sonlarında verdi ve bu konferansın ardından Fransız polisi tarafından sorguya çekildi.
Malik bin Nebi, Emir Åžekip Arslan'ın öncülüÄŸünde kurulan "MaÄŸribliler BirliÄŸi DerneÄŸi"nin kuruluÅŸuna katıldı ve bu dernek içinde Cezayir temsilcisi oldu. Marsilya'da "Cezayir İslam Konferansı" adlı bir kulübü yönetti. Daha sonra 1956'da Mısır'a giderek Kahire'de kaldı ve burada kendisini ve kalemini Cezayir'in bağımsızlık mücadelesine adadı. Bu süreçte Arapça bilgisini derinleÅŸtirdi ve Fransızca bilgisinden sonra Arapçaya daha hakim hale geldi.
Malik bin Nebi uyanış ve Kur'an çalışmaları alanlarına özel bir önem verdi. İlk alan hakkında İslam düÅŸüncesini yenileme konusunda önemli katkılar saÄŸladı. Ona göre, Müslüman toplumunun yaÅŸadığı krizler temelde metodolojik ve pratik krizlerdir. Sorun özünde medeniyet sorunudur. Etkinlik ilkesi üzerine, toplumsal deÄŸiÅŸim teorisini inÅŸa etti, "sömürüye yatkın olma" hastalığına karşı koydu ve zillet ve aÅŸağılanmadan kaçınılması gerektiÄŸine dikkat çekti.
İslam düÅŸüncesini "ölü fikirler" ve "ölümcül fikirler" gibi yeni terimlerle zenginleÅŸtirdi ve İslam medeniyetinin geliÅŸim aÅŸamaları ile ilgili konulara odaklandı. Ona göre Batıda üretilen sosyal teoriler seküler temelleri gereÄŸi genel olarak medeniyetlerin doÄŸuÅŸ ve çöküÅŸünü bilhassa da İslam medeniyetinin doÄŸuÅŸunu açıklamada yetersiz kalıyordu. Bu yüzden dünyadaki medeniyetlere uygulanabilecek kendisine özgün bir sosyal teori inÅŸa etme çabası içerisine girdi.
Malik bin Nebi arkasında önemli bir fikriyat bıraktı. Eserleri: "Kültür Sorunu" (1956), "Sömürge Ülkelerinde İdeolojik SavaÅŸ" (1960), "Afro-Asya Fikri" (1956) ve "İslam TopluluÄŸu" (1960) gibi otuzun üzerinde kitabı bulunuyor. En tanınmış eserleri arasında "Kur'an Fenomeni", "İslam Davası" ve "Uyanışın Åžartları" baÅŸlıklı kitapları bulunmaktadır. Malik bin Nebi vefatından sonra yayımlanan kitapları arasında "Yirminci Yüzyılda Müslümanın Rolü ve Mesajı" (1977) ve "ReÅŸat ve Sapma Arasında" (1978) yer almaktadır. Abdussabur Åžahin bin Nebi'nin birçok Fransızca eserini Arapça'ya çevirmiÅŸtir.
Malik bin Nebi 31 Ekim 1973/4 Åževval 1393 tarihinde darı bekaya irtihal etti. Geride bıraktığı fikriyatla ve İslam düÅŸüncesine yaptığı katkılarla İslami uyanış hareketinin önemli isimlerinden biri oldu.
Allah rahmet eylesin.