Hindistan’da Vakıf Yasasıyla İslam’ın İzleri Silinecek

Hindistan’da Vakıf Yasasıyla İslam’ın İzleri Silinecek

Hindistan’da iktidarda bulunan faÅŸist ve aşırı İnekperest Narendra Modi hükümeti ülke genelindeki İslam’ın izlerini silmeye çalışıyor. Yaklaşık sekiz yüz yıl boyunca Türk ve İslam idaresinde bulunan Hindistan’da yüz binlerce İslami tarihi eser ve bir milyon dönüme yakın vakıf arazisi bulunmaktadır. Ülkede, hukuk dışı yollarla, Müslümanlara ait vakıflar aktifleriyle birlikte hükümet kontrolüne alınmak isteniyor. Konuyla alakalı yasa tasarısı parlamentoda kabul edildi.    

Filistin ve Gazze’de soykırım suçu iÅŸleyen, dünyanın gözü önünde hiçbir kural ve kanunu tanımayan Siyonist İsrail ile emperyalist ABD’nin desteÄŸini alan fanatik inekperest Modi liderliÄŸindeki Bharatiya Janata Partisi (BJP) hükümeti, vakıf yasasını "toprak cihadı" komplosuyla savunmaya kalkıyor. Cahil Hindu halkını bu deli saçması iddialarla kandıran hükümet, Müslümanların vakıf yoluyla Hindistan’da toprak kazanmaya çalıştığı yalanını yayıyor.

İslam’da vakıf müessesesi Hazreti Peygamber efendimize kadar dayanır. Vakıflar aracılığıyla İslam medeniyeti gittiÄŸi her yerde halkı ve çevreyi koruma altına alır. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra kurulan vakıflarla eski eserler korundu. Çevreyi ve hayvanları korumak için onlarca vakıf kuruldu. Yetimler, yaÅŸlılar ve düÅŸkünler söz konusu vakıflara bırakılan mal-mülk sayesinde kimseye muhtaç olmadan insanca bir hayat sürmeleri saÄŸlandı.

Dini ve hayrı iÅŸlerde kullanılmak için ayrılmış mülkler baÅŸka bir amaçla satılamaz ve kullanılamaz. Bu evrensel bir kuraldır. Vakıfta yetimin ve yoksulun hakkı vardır. Ülkede milyonca aç insan var. Hindu felsefesi fakirleri doyurmaya deÄŸil ellerindeki son kuruÅŸu da almanın yolunu ararken Müslümanlar bu vakıflardan gayrimüslimler de yararlandırıyor. İslami vakıflar Hindistan’daki en köklü ve önemli STK’ların başında gelmektedir. Devletin ulaÅŸmadığı kesimlere yardım elini uzatıyor.

Hindistan’a gidenler bilir. Birçok vakıf din farkı gözetmeksizin belli vakitlerde gelen herkese yemek verir. Bu yerlerden Müslümanlardan ziyade Hindu ve Budistlerin yararlandığı bir gerçektir. Kimse onlara dinini sormuyor. Aç olanlar doyuruluyor.

Bazı Vakıflar Art Niyetlilerin Ellerinden Kurtarılmalı  

Modi ülkesine hizmet edecekse vakıfların gerçek anlamda yönetilmesini ve bazı vakıflarda yaÅŸanan yolsuzlukların önüne geçmeye çalışsın. Sahtekâr ve haramileri örnek göstererek İslami vakıflara el konulması ÅŸeytanca bir plandır. Özellikle baÅŸkentteki bazı vakıf mülklerini çok düÅŸük fiyatlarla kiralayanlar hep rejime yakın olan zayıf karakterli kiÅŸilerdir. Milyonlarca rupi deÄŸerinde olan Cuma mescit ve Nizamuddin Dergahı etrafındaki deÄŸerli mülklerin hemen hepsi birilerine peÅŸkeÅŸ çekildiÄŸini biliyoruz. Esas hedef bu keneleri Müslümanların sırtlarından kurtarmak olmalıdır.

Üzülerek belirtmeliyim ki Hindistan’da vakıf mülklerinin büyük bir kısmı Åžii, Birelvi, akidesi bozuk sofi tarikatlar tarafından, rejimin de desteÄŸiyle, ele geçirilmiÅŸtir. Buralardan kazanılan meblaÄŸlar ise tam anlamıyla muhtaç Müslümanların deÄŸil kendi çevreleriyle ve siyası iktidarla bölüÅŸülüyor. Hindistan ziyaretlerimizde bu olumsuzluklara ÅŸahit olmuÅŸtum.   

Vakıf yasa tasarısıyla Müslümanların mezarlıkları talan ve yok edilecek. Mezarlıklar bir milletin tarihi ve tapusu gibidir. Bu mezarlar arasında bizim dedelerimizin ve geçmiÅŸimizin bir parçası olduÄŸunu da hatırdan çıkarmamak gerekir. Cenazelerin yakıldığı ülkede bundan sonra Müslümanların mezarlıklara gömülmesi güçleÅŸecek ve Müslümanların naaÅŸları yakılmaya zorlanacak.

Tarihi camiler, medreseler, kütüphaneler, su kuyuları gibi halka hizmet veren kurumların hepsi Hindutva terör örgütünün eline geçerse bu vakıf mülkleri aslına uygun hizmet vermeyecek. Çin’in DoÄŸu Türkistan’da yaptığı gibi İslami vakıflar gayri ahlakı amaçla kullanılacak.    

Ülkede, Hindu milliyetçiliÄŸini kendine ÅŸiar edinmiÅŸ ve aşırı İslam düÅŸmanlığı nedeniyle yıllarca koltuÄŸunu koruyan diktatör Modi, Müslümanların vakıflarına el koyarak büyük bir hukuk skandalına imza atıyor.

Modi Müslümanların Mülklerine El Koymak İstiyor    

Ülkede sadece Müslümanların deÄŸil Hristiyan, Budist, Hindu, Sih ve Ceynist gibi farklı inanç gruplarının da vakıfları var. Ancak faÅŸist Hindu Hükümeti bu yasayla sadece Müslümanların vakıflarına ve üzerlerindeki mülklere el koymayı amaçlıyor. BJP’nin silahlı terör örgütü Hindutva militanları son yıllarda Müslümanların mülklerine el konulması gerektiÄŸi yönünde çaÄŸrılar yapıp duruyordu. Bugünkü vakıf yasasının temelleri yıllar önce atılmıştı. Bugün gücü ele geçirince parlamentodan istediÄŸi kararı çıkartabildi.  

“Lok Sabha” yanı Hindistan parlamentonun alt kanadı Müslümanlara ait vakıflar üzerindeki merkezi hükümet kontrolünün geniÅŸletilmesini amaçlayan yasa tasarısını onayladı. BJP seçimlerde oy hırsızlığı yaparak ülkedeki muhalefeti adeta parlamento dışında bıraktı. Durum böyle olunca Modi’nin zulüm yasa tasarısı 232 oyla kabul edildi.

Müslümanlarla birlikte İngiliz iÅŸgaline karşı ortak mücadele veren ve Hindistan’ın kurucu lideri, ülkemizde Mahatma Gandi olarak bilinen Mohandas Karamçand Gandi’nin temsilcisi, Rajiv Gandi’nin oÄŸlu ve Ulusal Kongre Partisi'nin eski lideri Rahul Gandi, muhalefetle birlikte Vakıf DeÄŸiÅŸiklik yasa tasarını eleÅŸtirdiler.

Müslümanların yaklaşık bir milyon dönüm arazisine el koyma niyeti taşıyan yasa tasarısının yasalaÅŸması için Eyaletler Konseyi'nden yanı Parlamento'nun ikinci meclisinden de onay alması gerekiyor. Akabinde ülkenin sembolik ve Modi’nin noteri gibi hizmet veren “silik ÅŸahsiyet” olarak deÄŸerlendirilen cumhurbaÅŸkanı Draupadi Murmu'nın onayına sunulacak. Söz konusu bu iki aÅŸamanın önünde ciddi engel gözükmüyor. CumhurbaÅŸkanı, Modi’nin emrinde olduÄŸundan yasayı hemen imzalayacak. Ancak bazı eyalet meclislerinde itirazlar olacak. Genel anlamda eyalet meclisleri BJP üyelerinin elinde olduÄŸundan dolayı yasa tasarısı rahatlıkla geçecek gibi görünüyor.

İslam’dan tevarüs eden vakıf kültürünü Türkler, devlet olduÄŸu her devirde koruyup kollamış ve bu yolla halklara hizmet etmiÅŸtir. İngilizler Hindistan’ı iÅŸgal ettikten sonra Müslüman ve Babür Türklerinden kalan vakıflara el uzatmak istediyse de baÅŸarılı olamadı. 1913 yılında İngiltere İslam vakıfları yasasını çıkardı. 1995 yılında ise Hindistan bu korumayı delmeye ve darbe vurmaya baÅŸladı. Vakıfların idaresinde Hindu veya Müslüman görünümlü bazı kripto münafıkların girmesiyle söz konusu bazı vakıf malları gerçek anlamda amacı doÄŸrultusunda kullanılmıyor. Üyelerin bir kısmı devamlı olarak iktidar partisinin adamlarından oluÅŸması kokuÅŸmuÅŸluÄŸun baÅŸlangıcıdır. Bu durumu Yeni Delhi rejimi destekliyor. Yolsuzluk yapanlar ilgili bürokratlara rüÅŸvet vererek iÅŸin üzerini örtüyorlar.  

 Vakıf Yasası Ülkenin Dinamiklerini Yerinden Oynatacak!

Kölelik sistemine sahip Hindistan’da milyonlarca alt sınıf insanın uhdesinde hiçbir mülk yokken Müslümanların ellerinde vakıf aracılığıyla kalan mülklerin olması ve arazilerde üretilen ürünlerin gelirinin (bir kısmı) Müslümanlara dağıtılması Hindular arasında kıskançlığa sebebiyet veriyor. İslam dini ve Müslüman idareciler halkı yaÅŸatmayı ve refah seviyesini artırmaya çalışırken Hindu felsefesi ise halkı sömürmeyi amaçlıyor.

Aradaki bu farkı gören, okuyan ve kafası çalışan Hindular tarafından kendi düÅŸüncelerinin sorgulanmasına sebebiyet veriyor. Hatta binlerce Hindu kast sistemini ve toplumunu terk ederek Müslüman oluyor. Bundan dolayı fanatik Hindular Müslümanların önünü kesmek ve ülkedeki Müslümanları tehcir veya yok etmek için Modi hükümetiyle yıllardan beri plan yapıyorlar.

Esas akıl hocalarının soykırımcı İsrail, terör yanlısı Haham ve istihbarat elemanlarının olması dikkat çekçidir. İlk çıkartılan yasa vakıf mallarının terör amacıyla kullanılması halinde devlet tarafından el konulmasına izin veriyordu. Böyle esnek ve istenilen yöne evrilecek bir yasa bugün bütün Müslüman vakıflarının teröre destek verdiÄŸi yalanını dillendirerek tüm vakıflara el koyma yetkisini eline almak istiyor.

Modi ve faÅŸist hükümeti utanmadan tüm Müslümanları ve İslam inancını terörle iltisaklı olarak görme gafletinde bulunduÄŸundan dolayı çıkarttığı zulüm yasasını rahatlıkla uygulayabileceÄŸini zannediyor. Ülkedeki Åžiilerle birlikte yaklaşık 350 milyon Müslüman’ın tepkisini hesaba katmamakla büyük hata yaptığını muhalefet kendisine anlatmaya çalışıyor. Siyonist terör örgütleri ve Hindutva gibi azgın çapulcuların desteÄŸiyle zafer sarhoÅŸluÄŸu yaÅŸayan BJP hükümetinin hukuksuz vakıf yasası ülkenin anayasasına aykırı bir tutumdur.

Her ne kadar Hindistan son yıllarda İslamofobi’nin öndeki savunucusu olsa da hala ülke içerisinde uluslararası hukuka inanan yargıçların olduÄŸu bildiriliyor. Bu hukuksuz vakıf yasası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceÄŸi tahmin edilmektedir. Hintli Müslümanların vakıf mallarını dini, hayrı, eÄŸitim amaçlı kullanabileceÄŸi anayasada yazılı olan en temel haklarından biridir. Hükümetin denetleme hakkı vardır. EÄŸer usulüne aykırı davranış varsa o zaman hukuki iÅŸlem yapılır. Ancak bu yasa tamamen İslam karşıtı ve Müslümanları sindirmeyi amaçlamaktadır. Bu yasa ülkeyi daha fazla gerecek ve toplumda tedavisi mümkün olamayan yaralara sebebiyet verebilir. Böylece Müslümanlar daha çok organize olabilir ve belki de ülke genelinde ulusal siyasal bir parti kurma hamlesine dönüÅŸebilir.  

Müslümanlar Zulüm Yasasını Protesto Ediyor!

Hükümet oluÅŸturmaya çalıştığı vakıf yasasını ilk olarak Müslümanlarla konuÅŸması ve müzakere etmesi gerekirken Müslümanlara danışılmadan aşırı inekperest Hindütva militanlarının görüÅŸleri doÄŸrultusunda tasarı oluÅŸturuldu. Hükümetin gayesi vakıfların gerçek anlamda iÅŸletilmesi deÄŸil bu vakıfların mülklerine el koymaktır. Hükümet istediÄŸi kiÅŸiyi Müslüman olmasa dahi vakfın idarecisi olarak atamaya baÅŸladıktan sonra söz konusu İslami vakıfların bir kısmı gerçek amacı dışında kullanılmaya, Hindular gibi bu vakıflar bir çıkar ve gelir kapısı olmaya baÅŸladı. Gerçek Müslümanlar ve İslam’ı cemaatler bu durumdan mustarip.   

En az vakıf mülküne sahip olan Cemaat-i İslami ve Cemaat-i Ulemai Hind, hükümetin art niyetini bildiÄŸinden dolayı yasayı sert dille eleÅŸtiriyor. Modi rejimi ülkeden İslam tarihini ve izlerini silmek istemesine bütün dünyanın hür insanlarının karşı çıkmasını talep ediyorlar. Birçok eyalette Müslümanlar ortaklaÅŸa protesto yapmaya baÅŸladı. Oturma eylemleri, boykot, bazı yerlerde grev, toplantı, konferans ve mitingler yapılmaya baÅŸlandı. Hint polisi göstericilere Siyonist güçleri gibi saldırarak orantısız güç kullanıyor.

İçiÅŸleri Bakanlığından doÄŸrudan emir alan güvenlik birimleri protestocu Müslümanları gözaltına alıyor. Bazısı Cuma namazından sonra yakasına siyah kurdele taktiÄŸi için gözaltına alınıp haklarında dosya hazırlayıp yakında mahkemeye çıkarılacaklar. Böyle saçma hukuk ve devlet nizamı ancak İsrail ve Hindistan’da bulunmaktadır. Bu iki ÅŸer rejim, zulümde birbirleriyle yarışıyor.  

Hukuktan, akıl ve mantıktan yoksun, Corona-19’dan korunmak için inek sıdığını içerek korunmaya çalışan Modi, ülkenin önemli bölgelerinde bulunan, maddi deÄŸeri olan vakıf mallarına el koyarak hem ekonomisini güçlendirmeyi hem de Müslümanları tehcir etmeyi planlayarak ülkesinin mozaik yapısının temelini dinamitlediÄŸini anlamaktan aciz.

Babür Türk İmparatorluÄŸundan kalma tarihi vakıfların ve arazilerin Hidutva terör örgütünün eline geçmemesi için Türkiye devletinin ve STK’ların mutlaka devreye girmesi, bu hukuksuzluÄŸu dünya kamuoyuna duyurması ve uluslararası mahkemelere götürmesi gerekir. Hindistan topraklarından Türk İslam tarihinin silinmesine ve yok edilmesine asla sessiz kalamayız.    

Yorum Yapın