7 Ekim: Yeni Bir Åžafak / Prof. Dr. Sami Al-Arian
Bana öyle geliyor ki bazılarımız bu savaÅŸa sadece tek bir taraftan, bizim tarafımızdan bakıyor ve bu yüzden kayıpları, acıları, yüzüstü bırakılışı ve kaybedilen kozları görüyor.
Ancak ben bunun dar ve eksik bir bakış açısı olduÄŸuna inanıyorum.
Bu savaÅŸa her iki taraftan da bakmak (yani savaşı karşı taraftan da görmek) ve aynı zamanda savaşı üstten görmek, yani iki tarafı bir arada, yan yana görmek gerekiyor.
Bunu yaptığımızda düÅŸmanın devasa stratejik gerilemeler ve baÅŸarısızlıklar yaÅŸadığını ve bunun hem içeride hem de dışarıda askeri, güvenlik, ekonomik, siyasi, diplomatik, toplumsal, medya, hukuki, yapısal, manevi ve stratejik alanlarda tehlikeli ve yıkıcı etkileri olduÄŸunu göreceÄŸiz.
Ordusu ve önemli kurumlarıyla birlikte İsrail toplumu çatırdadı, çözüldü ve birçok güç faktörünü kaybetti. Hatta zayıf noktaları gün yüzüne çıktı.
Aldığı hezimet derin, ancak bu hezimet onu henüz yok etmedi veya tamamen bitirmedi.
On aydan fazla süredir yaÅŸananları, yaÅŸanmaya devam edenleri bunların söz konusu melez toplum ve kırılgan devlet üzerindeki etkisini küçümsemek asla doÄŸru olmaz.
Ekonomi ve devletin temelini oluÅŸturan, toplumun "en seçkinleri" olan AÅŸkenazlardan (çifte pasaport sahipleri) yüz binlerce kiÅŸi göç ederek Siyonist projeden vazgeçti.
Ayrıca yüz binlercesi kuzey ve güneydeki yerleÅŸim yerlerini terk etti ve günlük olarak acı çekecekleri ilk gerçek deneyimde güvenlik hissini kaybetti. Onlar bizim hepimizi yok etmedikleri sürece – ki bu imkansız- bunun üstesinden gelemeyecekler ve bu durumu aÅŸamayacaklar.
Üstünlük, böbürlenme ve kibir duygularını, katliam ve yıkımla geri kazanamayacaklar, çünkü bu nesil üzerine psikolojik yenilgi çöktü.
ÇoÄŸunluÄŸu yedek askerlerden oluÅŸan ordularında derin psikolojik sıkıntılar ve güvensizlik durumu var, sivilleri ve masumları öldürerek azgın intikam arzusunu tatmin etmelerine raÄŸmen bu durumun aşılması veya unutulması zor olacaktır.
Genel olarak Amerika ve Batı'daki stratejik düÅŸünürler ve bazı Siyonist İsrailli stratejik düÅŸünürler, Siyonist projenin sonu hakkında açıkça ve endiÅŸeyle konuÅŸuyorlar.
İnkar edilemez büyük bedeller ödediÄŸimizi ikrar etmekle birlikte, bu yaÅŸananlar düÅŸman için olumsuz sonuçlar doÄŸuracak büyük ve önemli dönüÅŸümlerdir.
Ayrıca mücadelede bitirici olacak çatışmanın sürekliliÄŸi ve direniÅŸin kaçınılmazlığı konusunda etkili olduÄŸu için ÅŸu manevi ve imani anlamları gözden kaçırmamalıyız: "Bizim ölülerimiz cennette, onların ölüleri cehennemde." ve "EÄŸer siz acı çekiyorsanız, onlar da sizin gibi acı çekiyor."
Bunlar bizim sabretmemizi ve direnmemizi saÄŸlayan, onların ümitsizliÄŸe kapılmalarına ve hayal kırıklığına uÄŸramalarına neden olan anlamlar.
Bu kapsamlı ve bütüncül bakış açısından yaklaşınca, onların bazı esirlerin cesetlerini bulması gibi taktiksel kazanımları basit veya tamamen önemsiz hale gelir ve düÅŸmanın büyük stratejik kayıplarını asla telafi edemez.
Kısacası, düÅŸman stratejik seviyede yenildi. Yüzüstü bırakılışa ve fedakarlıklara raÄŸmen bu yenilginin onlar üzerinde çok büyük etkileri olacaktır.
Artık çatışmanın yeni bir aÅŸamasına geçiyoruz ve bu aÅŸamaya hazırlıklı olmalıyız; bilinç, kararlılık ve stratejik sabırla kuÅŸanmalı, anlık baskılara boyun eÄŸmeden ve kahraman halkımızın sergilediÄŸi büyük fedakarlıklardan dolayı yılmadan hareket etmeliyiz.
Evet, ödediÄŸimiz bedeller çok büyük. Ancak çatışmanın sonunda, bu bedellerin sonucu ırkçı varlığın dağılması ve kurtuluÅŸ olacak, ÅŸehitlerimize ise ebedilik ve cennet nasip olacaktır inÅŸallah.