2004 yılından bu yana insanlık vicdanı, İsrail ablukasını kırmak için 13 defa Gazze'ye yol aldı. Şimdiye dek bir defa Gazze'ye ulaşmayı başardı. Her girişim işgalci İsrail'in askerî müdahalesiyle durduruldu. Fakat insanlık vicdanı Gazze'de olan biten karşında duyarsız kalmadı, kalmıyor. Her seferinde yeni bir umut, yeni bir fikirle taçlanıyor. Akdeniz'in suları yeni çabalara şahitlik ediyor.
Sezai Karakoç'un "Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır." dizelerinde işaret ettiği gibi, başarısız gibi gözükse de aslında her yeni yolun yeni bir imkân yarattığı gerçeği bize umut oluyor.
Ve bir umut daha: yüzleri aşan gemi ile binlerce insan, milyonlarca umudu yüklenerek yollara düştü.
"Global Sumud Flotilla" bu yeni kapının ve yeni umudun adresi. Sumud, kararlılık ve direnişi simgeliyor. "Global Sumud Flotilla" üstlendiği misyonun farkında. Ekip son derece kararlı ve işini bilen kadrolardan oluşuyor. Dünyanın her tarafından, 48 ülkeden, insanlar var. Ortak noktada toplanan ve işine odaklanmış insanlar. Kapitalizmin her şeyi metalaştırdığı bir çağda bilâ bedel işlerini yapıyorlar. Yetmiyor; vakitlerini, maddi ve manevi tüm sahip olduklarını ortaya koyuyorlar. Tabii ki canlarını da. Ortak akıl, istişare, vicdan ve merhamet ekibin olmazsa olmazı. Hiç kuşkusuz, zalime karşı olmak ve direnmek de en temel paradigma. Kolektif bilinç, global örgütlenme Sumud gemisinde öne çıkan temel stratejilerden biri.
Küresel sistemi, tam da endişelendiren yer burası. Postmodernizmin temel değer yargılarını tersine çeviren bir paradigma. Bireysellik ve bencilliğe karşı ortak vicdan; emperyal kapitalizme karşı vefa, insanlık ve fedakârlık; zengin, aristokratik küresel şirketlerin egemen olduğu sisteme karşı, tabandan örgütlenerek ortaya çıkan küresel vicdan ortaklığı…
Tam da burada "Global Sumud Flotilla" insanlık onurunu ayağa kaldıran, küresel sistemin emperyal uşaklarına bir şamar tokadıdır. Çünkü uluslararası sistem, kapitalist dünya, Gazze sorunundan rahatsız. Rahatsızlığın sebebi her gün Filistinlilerin ölmesi, Gazze şehrinin yok edilmesi ya da Yahudi düşmanlığı değil, esas sebep huzur kaçırması. Konformizm yeni çağın vebası. Ve bu yeni çağda konformizmin yeni teminatı şüphesiz ki siyonizmdir.
Elit kalmanın, egemen olmanın temel teminatı ve küresel sistemde var olmanın yegâne yolu şüphesiz ki siyonizmle işbirliği yapmaktır. Siyonizmin temel sermayesi global şirketler, küresel markalar, bankalar ve hem gerçek hem sanal ağlardan oluşan örgütlülük, tehdit ve şantajdır.
Tehdit ve şantaj, küresel körlüğün yegâne nedenidir. Siyonizm tarafından rehin alınmış kirli geçmişler, iktidar kaybetme korkusu ve sistemde dışlanma endişesi, suskunluğun bazı temel nedenleridir.
"Global Sumud Flotilla" tam da burada küresel dünyanın çarkına sokulan çomaktır. Salt bir pasif direniş hareketi değildir. Muktedirlerin iç yüzünü ortaya çıkaran, emperyal kapitalist ağı ürküten bir sivil direniştir. Yeryüzünün zulüm düzeninde vicdan sahibi her kesimin kendini bir parça bulduğu bir kıvılcımdır.
Bu gemilerin yükü sadece maddi yardım değildir. Bu gemiler sadece insan taşımaz. Bu gemiler aynı zamanda merhamet ve adalet çağrısı taşırlar. Bu gemilerin içinde bir peygamber yok ama peygamberî bir çağrı taşıdıkları muhakkaktır.
Bu gemilerin rotası Gazze'dir. Ama Gazze sadece bir yer değildir. O; çağın vicdanı, hür ruhların şehri, fıtratın esenliğidir. Esir alınmış dünyanın çığlığıdır. Gazze sadece bir mektep değil, o göğün çağrısı, kulluğun timsalidir.
Bu gemiler bizi Gazze'ye götürür mü bilemem, ama insanlık çoktan Gazze'nin mezarlarına gömüldü bile.
Bu gemiler Gazze'yi kurtarır mı bilemem, ama Gazze'nin çocukları çoktan özgürlüğüne kavuştu bile.