Kardeşim Hızırla

Yürüdük Sana Doğru

Kardeşim Hızırla Hızır olduğunu bilmeden yürüdük

Yürüdük, yürüdük sana doğru yar

Ayaklarımızın kesildiğine bakmadan

Kafirin boynuna indirilmek üzere

Su verilmiş, ateşte kavlanmış, döğülmüş, yağda soğutulmuş

Zülfikar’ın ağzında, en keskin ucunda yürüdük

Yürüdük yar, sana doğru yürüdük

Ayaklarımızın yerine, yüreğimiz kanadı...

Sana doğru yürüdük yar,

Sana doğru yürüdük Kardeşim Hızırla birlikte

Ellerimizi açtık kalabalıkta, görenler güldü bize

Güldüler bize kalabalıklar  

Semaya açtığımız ellerimize

Yağmur yağıyordu çisil çisil

Her bir yağmur tanesini bir melek indiriyordu

Değil mi ki ‘’yağmur sadece yağarken yağmurdu’’

Yağmur sadece yağarken yağmurdu

Her bir tanesini bir melek indiriyordu

Melekler yağmur tanesini indirirken

Filistinli, Gazzeli çocuğun şekline bürünüyordu

Hayır hayır yağmur tanesini indiren

Filistinli, Gazzeli çocukların ta kendisiydi

Sana doğru yar sana doğru yürüdük

Umut ettik ve sana doğru yürüdük yar sana doğru

Yağmur damlaları sadece bombalardan kirlenmiş bedenimizi değil,

Günahlardan kirlenmiş ruhlarımızı da temizler mi acep

Sanaydı duamız, Sanaydı sevgimiz

Sanaydı yar yürüyüşümüz hep sana

 

 

Akdeniz’in kenarında yürüdük Kardeşim Musa’yla

Yürüdük sana doğru yar sana doğru

Elinde asası, çevresinde mazlumlar ardında tüm firavunlar

Önümüzde tükenmiş yol ve denizde büyük büyük canavarlar

Korkutmuyordu çocukları artık canavarlardan Korkmuyordu çocuklar

Canavarların tepesinde uçaklar, her biri bir şehri yok edecek füzeler

Dualarıyla aranda hiçbir perdenin olmadığı mazlumlar

Mazlumlar ve masumlar yar

Kardeşim asasını yeniden Akdeniz’e vurur muydu?

Yarılır mıydı Akdeniz Filistinli, Gazzeli çocuklar için de

Yarılır mıydı Akdeniz, yol açılır mıydı

Kadınlarımız çocuklarımız beli bükülmüş yaşlılarımız

Henüz on yedilerinde gencecik delikanlılarımız

Yol açılır geçilir miydi Kudüs’e

Geçilir mi yar

Yürüdük sana doğru yar sana yürüdük

Sanaydı duamız, Sanaydı sevgimiz

Sanaydı yar yürüyüşümüz hep sana

 

 

 

 

Yorum Yapın